23 Kasım 2009 Pazartesi

Usta, dur
Gitme
Daha bitmedi yapacaklarımız
Daha denizlere gideceğiz
İyot kokularını çekeceğiz ciğerlerimizin en mutena köşesine
Şarkılar söyleyeceğiz
Memleketten
Öyküler yazacağız
Kuralsız
Kuşları seyredeceğiz,
O ağaçtan bu ağaca kanatlanışlarını
Yol boyunca şakımalarını
Kıyıdaki çakılları sayacağız usta
İrili ufaklı
Bir kenarda küçük masamızı kuracağız
Üstünde rakı ve bir iki parça meze olan
Sen iki dubleye tamam diyeceksin
Bense şişenin dibine göz koyacağım
Sen dur diyecek olacaksın
Ben “tamam usta” diyeceğim
Hava bahara çalacak
Bir bahar akşamı esintisi çıkacak
Eh, yaşın var ya biraz
Üşüyeceksin ufaktan
Ben güleceğim, yaşlandın diyerek
Sen kıçınla güleceksin
Seni cebimden çıkarırım diyerek
Yanımızda gavur şarkıları devam edecek çalmaya
Ben bir ara zeybekiko oynayacağım
Havan yerindeyse belki sen de eşlik edeceksin
Gece bilmem kaç olacak
Yatma vakti gelecek
Dedin ya bir kere, seni cebimden çıkarırım
Sırtlayacaksın beni küfene
Belki sızacağım ada hatırına
Ada’daki ev hatırına
Sonra sabah olacak
Kuşlar yine şarkı söyleyecek
Denizler yine salacak iyot kokularını
Ve başlayacak yeni bir gün
Akşamını beklemek üzere usta…

baba… dur… gitme… şarkılar bitmedi daha…

e.
2009 umutlu kış

Hiç yorum yok: