31 Aralık 2009 Perşembe

Yorulan kalbim inim inim inlerken
hecelere bölünmüş sevdam için için ağlarken
bigünah ruhum can çekişirken
dünya dünyama yıkılıp beni ezerken
Ben suskunum…
Elim kolum bağlıyken de
gözlerim yaşla dolup taşarken de
böyleyim işte
Suspus…
Suskunluk
kör bir bıçak
ölümden beter
yaşadığına pişman eder
kendini de, ötekini de…
Suskunluk
zehir zemberek
ölümden beter
zindana çevirir tüm günleri
geceleri daha da katrana bulayarak…
Suskunluk
geri dönüşü olmayan uzunca bir yol
ölümden beter
vedadan besbeter…
Hani, ölümden sonra ahret var ya
hesap günü
Suskunluğun ahreti bile yok
Hesapsız, kitapsız
Besbeter…

suskunlukta baş arkaya çevrilir mi hiç? asla…

e.
2009 yılsonu

Hiç yorum yok: