4 Haziran 2010 Cuma

Beni çiçeklerin diliyle sev...
Meselâ fesleğen...
Dokun bana... dokun ve al tüm kokumu...
Tüm ruhumu çek içine...
Bir manolya mahcubiyetiyle sev beni...
Senden başkası dokunursa solayım diye...
Nilüferin zarafetiyle sev beni...
Seninle bir nehrin üzerinde özgürce dolaşalım diye...
Kuşların diliyle sev beni...
Bir saka'nın doğasıyla, rengiyle, ötüşüyle sev...
Bir ispinoz'un doyumsuz sohbetiyle
Bir florya'nın renkleriyle sev beni...
Beni denizin diliyle sev...
Her türlü çirkeften...
Her türlü riyadan uzak...
İhanetlerden, vedalardan öte sev...
Masmavi sev beni...
Gözlerinin yosunu gibi sev...
Boynunun kokusunda bulduğum iyot kokusu gibi sev...
Sev beni... çok sev...
Senin dilinde sev beni...
İsmimi söylerken...
Gözlerime bakarken...
Ellerinle yüzüme dokunurken...
Sevda sözleriyle gönlüme girerken...
Sevişirken sev...
Hep sen ol...
Senin dilinde sev beni...

isterim ki hep sev beni... her şeye inat...

e.
2010 yaz

Hiç yorum yok: