22 Ağustos 2009 Cumartesi

Gün geceden vazgeçtiğinde,
Dakika saniyesiz kaldığında,
Haftalar Ay’a bağlanmadığında,
Deniz balığa yüz vermediğinde,
Güneş evreni ısıtmadığında,
Yıldızlar parıldamadığında,
Poyraz lodosu tanımadığında,
Yağmur toprağı ıslatmadığında,
Çiçek rengini kaybettiğinde,
Gül kokusundan ayrıldığında,
Arı bal yapmaktan yorulduğunda,
Kanarya ötmeyi unuttuğunda,
Şarkıların notası silindiğinde,
Rakı suyundan koptuğunda,
Meze lezzetini terk ettiğinde,
Gökyüzü maviden bıktığında,
Tren katarından caydığında,
Gurbet bittiğinde,
Yollar kısaldığında,
Gemi kaptansız yol aldığında,
Liman gemisini özlediğinde,
Yelken rüzgârı aradığında,
Hasret sadece isim olduğunda,
Bütün aşklar mutlu sonlandığında,
Elveda hoşgeldin’e döndüğünde,
Tüm kalpler sustuğunda,
Sevgiler şiirde kaldığında,
Çile, çile olmaktan çıktığında,
Terk eden bekleyen olduğunda,
İşte o zaman...
Seni sevemem,
Seni unutabilirim ancak...

derinliğin rengi koyudur...

e.
2007 bahar

Hiç yorum yok: