27 Ağustos 2009 Perşembe

Kalbim düştü geceye.
Aşk ve sevgi ararken arsızca…
Ama hiç kimse bilmedi göremedi bu düşüşü.
Geceydi ve herkes derin uykudaydı.
Uzunca bir süre kendi başına, serserice oradan oraya savruldu durdu
rüzgârla dans edercesine.
Hayatın kederli tarafını görmezden gelerek,
Gecenin sakinliğine, hüznüne, saflığına sığınarak…
Kimi zaman koştu, kimi zaman nefeslenmek için bir köşeye çekildi.
Ama hep yoldaydı.
Yelkenler her daim foraydı.
Ancak,
Rüzgâr terk etmiş kalbi günün birinde.
Yaprak kımıldamıyor…
Hüner rüzgârsız havalarda kendi rüzgârını yapabilmek değil de nedir.
Yine düştü.
Tekrar kalktı yerden.
Yine geceydi tüm bu düşmeler.
Düşlere bağlandı çok kere düşüşler.
Sıçrayarak uyandı, kan ter içinde bölündü tatlı düşler.
Hepsinde de yola devam kararı var zorlukları sırtlayarak.
Her bir kalp adımı tespihe benzercesine sık ve sabırlıca…
Bu gece kalbim düştü geceye.
Mesele sensin aslında.
Ne olursa olsun;
Bu gece gönlüm düşsün gönlüne...

beraberce düşsün gönlümüz geceye...

e.
2009 yaz

Hiç yorum yok: