11 Ağustos 2009 Salı

Seni gördüğümde
eğilip kulağına fısıldamak istiyorum
Sadece senin duyacağın ve bileceğin kadarını
Heyecanını oracıkta yaşadığını göreceğim
Umudunu
ve
Coşkunu da
Yalnızca seninle ben bileceğiz kulağına fısıldananı
Umudun ve coşkun bana akacak o an
Heyecanın yüreğimi kıpırdatıp
ruhumu kışkırtacak
Söylemek isteyip de
bir türlü dilime dolanamayan tüm sözcükleri
oracıkta
Bir çırpıda
Sessiz ve ılık bir sesle sana söylemek
Ne hoş…

Her gün yeni bir doğuş
Her gün yeni bir nefes
Her gün yeni bir sen
Ne güzel…

Ya söyleyemezsem
söylemek isteyip de söyleyemediklerimi
Ya gün doğmayı bırakırsa
Nefes bedeni terk edip
ruh kanatlanırsa aniden
Yepyeni şeyler söylemeye fırsat kalmazsa
Gece gündüz seni düşlerime katamazsam
Gelemezsem yanına
Ne fena…

Hemen
En kısa zamanda
Hatta şimdi
Her neredeysen
Fısıltımı dinle ey can
Sadece senin duyacağın kadar
ve
Bileceğin kadar…

e.
2009 yaz

Hiç yorum yok: