1 Mayıs 2010 Cumartesi

“Özledim” demişsin mektubunda
Sadece “özledim”
Altına ismini bile yazmamışsın
Adının baş harfini bile yazmak zûl gelmiş
Alay eder gibi
Soğuk, buz gibi “özledim”
Yazarken bana o satırları gülmüşsün
Belli her harfinden, cümlenden…
Düşünüyorum da
Onca mektubuma da böyle mi güldün hep
Seni eğlendirdi mi yazılanlar…
Oysa ben hatırımı sormanı isterdim
Nasıl olduğumu merak etmeni
Sevda sözlerini de beklerdim
Ama
Bugüne kadar ne dile getirdin
Ne de kaleminde yazı oldu
Bu yüzden beklemedim zaten…
Meselâ haftada bir
Haftada bir aramanı beklerdim
Hani olur ya sesimi duymak istersin
İyi bildiğin ben’i bir kez daha dinlemek istersin
İsmimi söylemek istersin diye
Hiç ama hiç aramadın bu güne değin…
Kendine kızmakla pişmanlık arasındaki çizgide
sıkışıp kaldım
Hiçbiri çare değil, biliyorum
Çünkü sen sadece bir gölgesin hayatımda
Gecenin kör karanlığında bile yanıbaşımdaki gölgesin
Ne kadar mücadele etsem de kurtulamayacağım o
gölgeni taşıyacağım sonsuza değin çaresiz
Ta ki soluk bir hâl alıncaya kadar…
Geçen gün gelen mektubunda “özledim” demişsin
Soğuk, buz gibi “özledim”
Yanıt bile yazmadım
Gölgelere cevap verilir mi?
Anlarlar mı hiç?..

sevenedir mektup… sevilmeyi hak etmiştir çünkü…

e.
2010 bahar

Hiç yorum yok: