15 Mart 2010 Pazartesi

Bir sen vardın
Gülerdin bazen
Dudaklarında yeniden şekillenirdi
gülücük…
Ağlardın bazen
Gözlerinde birikirdi yaşlar
akmamak için çırpınırdı…
Şımarırdın bazen de
Yüzünün bir tarafı hınzırca bakarken
diğer tarafı en masum tavrını takınırdı…
Bir elbisen vardı
Hep onu giyerdin
Hep dediysem, ekseriyetle
Havai mavisi, kolsuz
Dizlerinin bir parmak üstünde
Ne şirin olurdun…
O şımarık anlarında
nereden bulduğun belli olmayan
iki çift kirazı kulaklarına taktın mı
Tam olurdun
Perçinlerdin şirinliğini…
Hele ki topuksuz iskarpinlerinle
eteklerini savura savura, parmak uçlarında
dans etmeye başlaman…
Gözlerimi alamazdım senden
Öyle güzel falan da değildin
Sevimliydin ama
Yetiyordu bu sana
Biliyorum, farkında değildin sen
Bu kadar masum olduğundan haberin yoktu
Sen kendi şarkılarınla yaşıyordun çünkü
Kendi rüzgârların vardı
Kendine has özlemlerin…

Bir sen vardın derken
Bunlarda saklıydın kalbimde
Sönük güzelliğin
Havai mavisi elbisenle değil
Sana has şarkıların
Rüzgârların
ve
Özlemlerinle saklıydın…
Çok uzun seneler önceydi
O zamanlar çok denedim
Lâkin
Sana hiçbirini söyleyemedim
Şimdi iki bin ondayız
Ve yalnızca yazabildim…

bir sen vardın… hiç iki olmadın…

e.
2010 kış

Hiç yorum yok: