17 Mart 2010 Çarşamba

Bugün
Sen mavi elbiseni giy
Kapkara saçlarını savur
Mis kokunla etrafı sarhoş et
Ben, çiçek pazarından yaz çiçekleri alayım sana
Ardından Mısır Çarşısı’nda keyfin yolculuğuna çıkalım seninle
Mis gibi kahve, yalnız kekik, çılgın karanfil, tabip zencefille dolduralım filemizi
Sonra, Kuledibi’nde limonlu çay içelim nefeslenmek üzere
Yürüyelim Galata Köprüsü üzerinden yaz şarkıları dilimizde
Sirkeci'ye varalım ve binelim bizi Samatya'ya götürecek trene
Tren hüzünlü ama biz coşkulu olalım
Samatya'ya vardığımızda geçmişin izlerini sürelim bir süre
Denize bakalım beraberce, mavilik alıp savursun bizi
bilinmedik ama mutlu yerlere…
Saat akşamı vurduğunda
Yakın dost Özcan'ın meyhanesine uğrayalım
günün keyfini katlamak üzere
Oturalım meyhanenin en mutena köşesine…

Bir tarafta tren, diğer yanda deniz
Sen yanımda bir yaz çiçeğinin tazeliği
Siyah saçların
Kara gözlerinin masumiyetiyle dururken
Seni seyre dalarım uyanmamacasına
İnan, istemem bitsin bugün
İstemem yanımdan gitmeni
Bırakmanı istemem beni
Hiç...

bir yaz şarkısı...

e.
2010 kış

Hiç yorum yok: