11 Nisan 2010 Pazar

Ben kıyamadım sana
Gözlerine bakmaya bile kıyamadım
Sözlerimi seçtim hep yanında
Sevdayla dolu, güzelliğinle taşan
cümleler kurdum yanındayken…
Gönlümü açtım sana
Ardına kadar
Tertemizdi içi ve seninle doldu birdenbire
Renklendi gönlüm
Hayatla taştı…
Yanında yürürken tökezledim her zaman
Çünkü yolun en rahat tarafını hep sana ayırdım
Seni bir an olsun kaçırmak istemedim gözümden
Her an sana baktım içim titrercesine
Mutluydum be!
Ama bir gün…
Seni hoyrat kollarda gördüm
Uzaktan
Hoyrat kollar bir belinde
Bir omzunda
Bir boynundaydı
Memnundun halinden
Üstelik memnun olmadığın memnun ediyordu seni
Gülüyordun
Ben de gülümsedim yanından geçip giderken
Seninle aynı değildi elbet bu gülümseyiş
Acıydı
Hani vardır ya
Ağlarken gülmek…
Her yanın zangır zangır titrerken gülmek…
Üşürken gülmek…
Öyleydi benimki
Ne zormuş kıyamadığını hoyrat kollarda görmek
Koklamaya bile kıyamamışken
Ne zormuş kabullenmek
Ne kavurucuymuş
Nasıl da kalp kırılıyormuş onarılmamacasına…
Her şeyden öte, gönül nasıl da aldanıyormuş
koca koca yalanlara
Aslında en kavurucusu bu olsa gerek…

Evet, gülümsüyorum ben de
Ama senin gibi değil…

içi boşalmış sevdalar sokağı…

e.
2010 bahar

Hiç yorum yok: