7 Eylül 2009 Pazartesi

Kara gözlerine tutuldum desem
Bilmem...
İnci dişlerine
İncecik dudaklarına
O karamuk gözlerine eşlik eden upuzun kirpiklerine bayıldım desem
Bilmem
Bilemem...
Ege nin kokusu gibi çekiyorum kokunu içime
Belki de o kokun beni çeken
Ege var ya işin içinde…
Seni orada düşlerim hep
Ege’de
Ege kızı olarak
Mavisi gibi deli
Berraklığı kadar saf
Balığı gibi başına buyruk
Bayağı da yakışıyorsunuz hani
Kanında mı var, zalim kadın
Narin vücudun nasıl da benziyor Ege balıklarına
Orfoz değil
Barbun değil
Olsa olsa
Lüfersin
Evet evet, lüfersin sen
Ege’nin lüferi bir başkadır
Gelin gibidir
Zariftir, alımlıdır
Şiir gibi süzülür suyun içinde…
Sonra, kendimi alamadığım o kara bakışların
Ege’ nin suyu gibi derin ve soğuk
Soğuk derken
Kararlı
Derin derken
Anlattığı aşk
Sonrasında
Kopuşu olmayan sevda…

Gözlerimi kapattım
Kollarımı iki yana açtım
Ege’de seni düşledim
İncecik belini kollarımla sardığımı
Seni içime çektiğimi
Sorgusuz sualsiz
Kaçtın desem
Yok, değil...
Hemen geldin desem
Yok, değil...
Usulca yaklaşıp öpüyorsun dudaklarımdan
Hayal bu ya
Gözlerim açılıyor aniden
Şaşırıyorum
Kendime gelemeden bir kırlangıç gibi süzülüp gidiyorsun…

Ben seni buldum sende
Hatta bir ada’yı
Korktuğumda, daraldığımda, kaçtığım adayı
Benim ada’mı…

e.
2009 yaz

Hiç yorum yok: