23 Mart 2009 Pazartesi

Sabahları otobüs durağında bir kız görürüm.
Saçları uzunca ve sarıya çalar gibi,
Yüzü beyaz değil, kara da değil,
Ortası bir şey.
Gözlerinin rengi muamma,
Ne mavi, ne yeşil, ne de ela,
Tuhaf bir renk;
Ama canlı mı canlı,
Kimi insanın gözleri parlaktır,
Işıl ışıldır
Ve
Alabildiğine güler o gözler,
Sımsıcaktır.
Öyle bu kızın gözleri.
Bu güzel yüz boyalı değil,
Doğal haliyle hep.
Endamlı, cins bir atın duruşunu andırıyor duruşu,
Bir ayağı önde, diğeri birkaç santim geride ve hafif bükülü.
Üzerinde paltoya benzer, kareli ve kalınca bir kaban,
Küçük, siyah ve üzerinde çiçek deseni olan çantası da sol omzunda durur,
Bütünler o asil duruşu…
Her sabah o da otobüs bekler.
Tıpkı benim gibi.
Sabah onu arar gözüm.
Durağa geldiğimde, oradaysa sevinirim,
Eğer yoksa,
Anlarım ki gecikmişim,
Onun otobüsü gelmiş ve o gitmiş,
Diğer sabaha kadar durak yine boş
Ve
Issız…

e.
2009 kış

Hiç yorum yok: