13 Kasım 2008 Perşembe

Eğer içim içime sığmıyorsa;
Sevinçten kudurmuş gibiysem,
İsterim ki sarmaşık gül sarsın dört bir yanımı.
Öyle ki, ana gibi bir kucak olsun.
Rengi fark etmez,
Samimiyeti var bir kere,
Sıcaklığı desen tartışılmaz…

Eğer bir dostu özlersem;
Gerçek bir dost ama
İsterim ki zeytin ağaçlarının arasında kaybolayım.
Öyle ki, ağaçların yanından geçerken dalları omzuma dokunsun, sırtımı sıvazlasın.
Zeytin vermeseler de olur,
Yarenliği var bir kere,
Vefası su götürmez…

Eğer yalnızlığı özlemişsem;
Melankoliye bulanmayı göze almışsam,
İsterim ki kekik kokuları doldursun tüm ruhumu.
Öyle ki, her kokladığım şey kekik koksun,
Sadece onunla ben kalayım.
Yalnızdır çünkü kekik,
Sıkı bir münzevidir…

Eğer birini sevmişsem;
Kalbim tam anlamıyla atıyorsa,
İsterim ki manolya bahçesine düşeyim.
Öyle ki, saflığı işlesin tüm benliğime.
Nazenin tavrı yaksın yüreğimi.
Bilirim ki;
Solarlar, eğer sevdiceğinden başkası koklarsa bedenini,
Küserler hayata, bir daha açmamacasına…

Bak şimdi,
Canım manolya bahçesi çekti…

e.
2008 sonbahar

Hiç yorum yok: