17 Şubat 2009 Salı

Yolda yürürken rastladım sana.
Tamamen tesadüf.
Gün basmış, geceye varmak için saatleri sayarken,
Üzerime yapışmış gündüzün çirkefinden kurtulmak için çırpınırken,
Borçlarımın nasıl da üzerime üzerime geldiğini unutmuşken,
Hayatın güzelliğini hayalimde kurarken,
Sana rastladım.
Pat diye...
Elimde günün nevalesi, bir ekmek, iki yumurta ve biraz da domates vardı.
Seni gördüm.

Bilmiyordum kimin nesi olduğunu.
Adın neydi, onu da bilmiyordum.
Önemi de yoktu.
Beni ilgilendiren kalbindi.
İçinde sevginin olup olmadığıydı.
Sevebiliyor muydun? Sevilebiliyor muydun?
Mesele buydu bana göre.
Bir de gözlerin, rengi fark etmez.
Bakışlarındaki güç...
Bu güne kadar nasıl bakmışlardı?
Kimlere ümit, kimlere acı vermişti?
Baktığında aşkını anlatabiliyor muydun sevdana?
Yoksa yalanların sarmaşığına mı benziyordu bakışların?
Bu önemiydi benim için.
Neden önemliydi onu da bilmiyorum ya.
Önemliydi ama...
Hele yanından geçerken burnuma vuran o kokuyu, ömrümce unutmam.
Zerdali gibi kokuyordun.
O kokunu alınca boynuna baktım hemen.
Olsa olsa boynundan süzülen bir kokuydu bu.
Ya da bukleli saçlarının kapattığı ensenden geliyordu.
Tenin beyaz, yanakların pembe pembeydi, saçların ise sarıya çalıyordu.
Zerdalinin çiçeği beyazdır, bazen de pembeye çalar, meyvesi de sarıdır.
Bedenin olgunluğun doruğundaydı.
Oysa yaşın çok gençti ya da bana öyle gelmişti.
Çabuk olgunlaşır zerdali.
Sen zerdali kokulu bir kızdın.
Evet evet her şeyinle,
Zerdali kokulu kızdın sen...
Yolun bitimine değin baktım sana.
Dönüp bakmanı istedim arsızca.
Biliyordum bakmayacaktın.
Benim ki tesadüfe sıkışan küçük bir temenniydi sadece.
Zaten baksaydın ne hale gelirdim bilemiyorum.
Elimdeki nevaleleri bırakıverirdim yere o olurdu.
Sonra etrafta bir gören olur, utanırdım.
Bir iki çift laf da edemezdim, dilim dönmez böyle zamanlarda.
Olsun yine de güzel oldu sana rastlamam.
Uzun bir zaman olmuştu güzel koku duymayalı.
Hele ki zerdali kokusu.
Uzun zaman olmuştu güzel bir çiçek görmeyeli.
Bazen tesadüfler insanın ruhunu parlatıyor.
Köhne bir hâl alan kalbi cıvıl cıvıl yapıyor.
Umudunu tazeliyor insanın...

Yolda rastladım sana.
Tamamen tesadüf.
Pat diye.
Tanımıyordum seni, bilmiyordum.
Olsun;
Ben zerdaliyi biliyordum ama...

tesadüfler anların en tatlı parçasıdır...

e.
2007 yaz

Hiç yorum yok: